TOMBALAK

Uzun süredir mayalandığı karanlık ve dar yollardan geçerek yolun sonunda gerçeklesen ani bir kasılma ile yeşil bir ovaya düşüverdi. Etrafında kendisine benzer bir çok tombalaktan biri olarak ilk iş kimlik edinme cabasına girdi. Hoş O gelmeden önce çoktan kimlikler basılmıstı bile. Manda,koyun,kedi,tavşan,aslan vb bircok neslin mamülüydüler. Kendine ait kaplama yaptıranlar,boncuklular gibi sınıflar için geldikleri yer cok da önemli degildi. Güzel bir manzara kapmak için neleri göze almıyolardı ki ? Kendisinin fildişi özlü oldugunu iddia etmeler,gülsuyuyla teyemmüm etmeler daha neler neler… Oysa birseyler tersti yahut ters gitmisti. Yüzlerce farklı terkibe sahip özlerin hepbirlikte sindirilip gorünüşte tek bir hale gelinmesine gelinmisti de hakikat öyle degildi. Hem bu ıslaklık da neydi ? Görünen o ki sudan çok toprağa yakın hale gelmek için uzun süre güneşin hararetine muhtaç olundugu kadar bizim canlılık dedigimiz kendi kendini sindirme süreci de gerekliydi. Toprak olmaya yakınlaşan tombalak çevresindeki yaşamı destekleyip büyüten bir hale dönüşüyordu. Gene de düşünmeden edemedi. Tüm bu macera sırf hayat devam etsindi diye mi?

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s