Kürek ve Kervan

Yazının başlığı ve içeriği hakkında pek de fikir edinmeden düşünmeden klavyenin başında olduğum zaman diliminin birindeyim. Kaç zamandır anlamsızca kürek çektiğim bu ıssız sularda kara görünmüyor. Sanki ufuk çizgisinin ötesinde bir yerlerde aidiyet filizlerinin yeşerebileceği yeni bir kıta keşfedecekmişim gibi bir his duyuyorum. Sürecin tatlı acı keyfini bilimcimde bir heybede taşımıyor da değilim. Nihayetinde bizler varoluş serüvenini an itibariyle tamamlamamış ve tamamlayamayacak olanlar değil miyiz? Belki böylesi makbuldür.

En kötü karar karasızlıktan iyidir demişler ya halt etmişler. Çünkü kararsızlık stabilize durmak demek benim için. Her an entropi direnci kuvvetini kararsızlıkla kaybediyoruz. Hâlbuki aynı nehirde iki kez yıkanma lüksünü dahi edinmedik. Kaçıyor zaman. Durup düşünüp hareket edecek vakit bir lüks olmaya başladı. Sahi, ne zamandan beri bu kadar boş ve bu kadar yoğun olmayı becerebildik?

Bu yoğunlukta duraklar olmalı da ana yurda göç var. Hatırlatırım, kervandan geri kalmak 1400 sene öncesinde bile fitneye sebep oldu.( Nûr Suresi – 11-20)  Tefrika -örnek olayı bilenler için söylüyorum- sadece grup arasında geçen tarihsel bir vaka değil. Kendi içimizde de birer Aişe, Saffan, Übey b. Selül taşıdığımız doğrudur. Bazıları için zahiri bazılarımız için batını yorum anlamına gelebilir bu söylediklerim. İç kervanımızın gerisinde seyreden bir ruh olmamalıyız. Kendi hızımızda sabırla ilerlerken ufuk çizgisinin ardına gizlenen yeni kıta, eski ana yurt orada bir yerde. İçimizdeki bu ayrılık ateşini körükleyen hatta yok sayan illüzyon perdesinin gerinde ufuğa bakabilecek cesaret bulabilirsek tefrika da kaybolacak bence.

Kürek çekerken yorulduğumda bir ayet daha zihnimde ete kemiğe bürünüp sesleniyor bu ıssız, derin ve dalgasız sularda.

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.

  1. Senin için bağrını açmadık mı?
    2- İndirmedik mi senden o yükünü?
    3- O sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü?
    4- Senin şanını yüceltmedik mi?
    5- Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık var.
    6- Evet o zorlukla beraber bir kolaylık var!
    7- O halde boş kaldığında yine kalk yorul!
    8- Ve ancak Rabbinden ümit et, hep O’na doğrul! (İnşirah suresi 1-8)

Zor bir yol. Gözler naçar kalabilir ardında gizlenenleri görmekte. Yine de biliyorum, inanıyorum işte. Benim salım ve küreklerim sahipsiz değil. Kervan yolda ve yönün önemi de yok. Her yol ufuğun arkasına çıkar burada. Şükür!

Yorum bırakın